Göğüs kafesine nefes alan insanların panik atak nöbeti geçirme riski daha fazladır. Bunun nedeni ise ilk olarak göğüs kafesi kaslarının ciğerlerimize daha fazla hava çekmesindendir. İkinci neden ise göğüs soluklanmasının karın soluklanmasına göre daha sıklıkla yapılmasıdır. Bu hızlı nefes alıp verişler, kandaki oksijen oranını arttırmaktadır sonuç olarak. Ciğerlerimize ve kanımıza gönderilen yüksek miktardaki oksijen vücutta, kendini tuhaf hissetmek, vücudun sanki yüksek basınç altında olduğunu hissetmek gibi bazı tepkilere yol açar.
Kaç veya saldır mekanizması işte bu anda vücuda pompalanan yüksek miktardaki oksijen oranı ile başlar (kaçma veya saldırma esnasında bu mekanizmayı işler kılacak olan organlara oksijen oranı yüksek kan pompalamak vücudun birincil görevidir). Göğüs soluklanması ile aslında herhangi bir tehlike olmaksızın yükselen oksijen oranı, vücudu kaçma veya saldırma olasılığına hazırlar. Bu durum, kandaki karbondioksit oranını düşürdüğünden, panik atak nöbetine yolaçan fiziksel belirtiler başlar vücutta. Yaşanılan bu fiziksel değişim, vücuda daha bir dikkat kesinilmesine, bu da, daha da hızlı soluk alıp vermeye, stres ve kaygının iyice yükselmesine yol açar. Tüm bu gelişim süreci bazı insanlar için tehlikelidir ve panik atak riskini arttırır.
Göğüs kafesi ile nefes alıp verme tekniği sadece bir nedendir. Aslında bir panik atak nöbeti sırasında yapılan; vücudun gösterdiği fiziksel reaksiyonların, düşüncelerin, duyguların üzerine yapılan yorumlamalar vasıtasıyla kendimizi nasıl hissettiğimiz sonucuna varılmasıdır. Hissedilen şiddetli korku öylesine dayanılmazdır ki, bu kaygı düzeyini daha da arttırır. Sonraki basamak ise daha hızlı nefes alıp vermek, ciğerlere daha fazla oksijen çekmektir. Bu da durumu daha da ağırlaştırmaktadır. Böylece atak nöbetinin yaşanıldığı bölgeden, durumdan kaçınılmasına yol açar. İşte bu kaçınılma isteği ve davranışı, bazı panik ataklı kişilerde agorafobi benzeri, açık alandan çekinme korkusuna yol açar. Bu durum DSM-5´de panik bozukluğunun yanında agorafobi teşhisinin de konulabileceği vurgusu ile daha da açık belirtilmektedir.
Hasan Durna
Comments