Birçok hasta aslında ilaç kullanmadan tamamen davranış ve bilişsel temelli destek tedavileri ile panik atak kontrol edebilir. Buna ulaşmak psikoterapi seansları ile olabileceği kadar, kendi kendine yardım metodları uygulanarak da yaşanabilir. Gerekli durumlarda, özellikle ağır vakalarda, psikiyatrist kontrolünden geçtikten sonra ilaç kullanımı tavsiye edilir. Kendi kendine veya uzman olmayan kişilerin tavsiyesi ile ilaç almak, uzman doktor teşhisi olmadan doz artırıp azaltmak veya tedaviyi sonlandırmak sakıncalıdır.
Kısaca özetlersek ilaç tedavisinin etkinliği, ilacın içindeki aktif maddenin panik atakları engelleyip yeni geleceği varsayılan ataklara dair duyulan korkuyu azaltmasıdır. Tüm ilaçlar, eninde sonunda ilaç tedavisi kesildikten bir süre sonra, etkisini yitirir ve kişi yeniden panik atak kaygısını yaşamaya başlar.
İlaç tedavisi ile kast edilen vücuda alınan bazı kimyasal maddelerin beyinde yol açtığı değişiklikler ve nihayetinde salgılanan ya da engellenen bazı hormonlardır.
Kaygı bozukluklarında ve özellikle panik bozukluğu ve sıklıkla yaşanan panik atak nöbetlerinde kullanılan ilaçlar, zamanla gelişip, günümüzdeki seviyeye gelmişlerdir. Eskiye oranla tedaviye yanıt verme, yan etkiler gibi birçok konuda iyileştirmeler gözlenmektedir. Panik bozukluğu ve panik atak tedavisinde kullanılan ilaçlar kabaca dört gruba ayrılır.
SSRİ (Seçici Serotonin Gerialım İnhibitörleri) günümüzde en çok kullanılan ilaçlarıdır. 80´lerin son yarısında piyasaya sürülmüştür. Popüler olması düşük yan etkileri ve yüksek tedavi kapasitesi yüzündendir.
TCA (Tristik Antidepresanlar) 1950´lerden itibaren kullanılmaya başlansa da günümüzde artık pek rağbet görmeyen bir ilaç grubudur.
MAOI (Monoamin Oksidaz Inhibitörleri) Panik bozukluğu ve panik atak tedavisinde kullanılıp başarı ile denenmiş eski dönem bir ilaç grubudur. Öncelikle antidepresan olarak kullanılan bu grup sonraları kullanım alanını kaygı bozukluğunu da kapsar bir şekilde geliştirmiştir.
BENZODİAZEPİNLER 70´lerde ortaya çıkan bir ilaç türüdür. Hızla etki gösterir. Bağımlılık riski yüksektir. Aşırı yorgunluk yaratır.
İlaçlar hastanın durumuna, birlikte uygulanan destek terapilerinin olup olmadığına göre, tek başına veya diğer gruptan ilaçlarla birlikte kullanılabilir.
Panik bozukluğu ve panik atak tedavisinde kullanılan ana ilaç tedavisinin yanı sıra bazı yan etki önleyici tedavi edici ilaçların kullanılması da olağan bir durumdur.
Belirtildiği üzere doktor ile olan dialog, ilacın yapısı, etki süresi, yan etkileri, dozaj ve kesinti zorlukları gibi konularda bilgi sahibi olmanıza neden olur. İlaç alımında uzman doktor tavsiyesinin dışına çıkılmaması önemlidir. Bazı ilaçlar bağımlılık yaratırken, bazıları özkıyım (intihar) riskini yükseltebilir. Bazı ilaçların yarılanma süresi diğerlerine göre daha uzundur.
İlaç tedavisi sırasında alkol kullanımı, bazı yiyecek ve içeceklerin alınması önerilmez. Doktordan alınacak kapsamlı bilgi bu konularda dikkatli olmak için yeterli olacaktır.
Daha önce belirtildiği üzere ilaç tedavisi, bazı koşullarda, sadece psikoterapi tedavisi kadar etkilidir. Günlük spor, beslenme alışkanlıkları ve kendi kendine yardım tekniklerinin, psikososyal destek ile kombine edilmesi de en az psikoterapi ve tek başına ilaç tedavisi kadar etkili olabilmektedir.
Hasan Durna
Comentarios